16 Aralık 2013 Pazartesi

Bir düğün ile başladı tüm merak

  Herkese merhabalar,

  İş hayatı, günlük koşuşturmacalar derken arada bulduğum boş vakitlerimde kendimi kaybederek yapmaya koyulduğum bazı şeyler var ki, bazen gerçekten meslek seçimini yanlış bir zamanda yaptığımı düşünüyorum :) Boş zamanlarımda keyifle blogları takip eden, baya baya bloglardan aldığı fikirleri & ilhamları hayata geçiren biriyim. Dilerim benim paylaştıklarım da sizin için öyle olur.

  Üretmekten mutlu olduğum ve mutlu ettiğimi gördüğüm şeyler kimi zaman, eline alanların yüzüne bir tebessüm vermesini istediğim davetiyeler, mutlu eden kurabiyeler, özel gün hediyeliklerinin etiketleri, bazen sadece bir fiyonk. Evet, bunlar küçük şeyler, biliyorum, kimileri önem bile vermiyor, ama durum benim için öyle olamıyor, elimde değil, her zaman küçük detayların ilgimi çektiği gibi, elimden geldiğince kendime ve etrafımdakilere yapmaya çalışıyorum.

  Bu merakımın sadece merak olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşmesi tam da düğün arifemde, yani gerçekten tam lazım olduğu bir zamanda başladı. İçimdeki nostalji tutkusu bir türlü piyasadaki davetiyelerde aradığını bulamadı ve en sonunda kendi davetiyemi kendim yapmaya karar verdim. Eskiden mektup arkadaşlarıma yazarken kullandığım renkli mektup zarflarını aradı gözlerim ve Eminönü taraflarına gidip didik didik ederek arayıp toptancısını bulduğum kavuniçi renginde mektup zarflarının içine nostaljik görünümlü tasarlanmış davetiyelerimizi koydum. Asıl nostaljik görüntüyü veren elbetteki fotoğrafımızdan oluşan posta pulu etiketler ve isimlerimiz + düğün tarihimizden tasarladığım damga oldu. Zarfların üzerine davetli isimlerini ise davetiyedeki el yazısı fontuyla aynı şekilde tek tek printerdan basarak yazdım. Gerçekten çok içime sinen, eline alanlara sanki bir mektup gelmiş duygusu uyandıran davetiyem ilk göz ağrım oldu.


  Nikah sonrası dağıtılan nikah şekerlerim acıbadem kurabiyesiydi . Çiçek desenli şeffaf poşetleri Etsy’deki bir dükkandan almıştım ve beyaz dantel kağıt ve kurdela ile süslemiştim. Tabiki kenarında minik bir detay, isimlerimizin baş harflerinin üstüne kuşların konduğu etiket de vardı. Bu arada, Etsy gerçekten çok iyi bir site, ilk başta uluslararası olduğu için tereddütlüydüm ama sonrasında çok memnun kaldım.. Gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.



Düğünde masalarda bulunan nikah şekerim ise, yine baş harflerimizin olduğu etiketlerle kapattığım küçük nostaljik beyaz kese kağıtlarının içerisinde kocaman kocaman renkli akide şekerleri olmuştu. Bu beyaz kese kağıtlarına batik görünümlü kavuniçi-pembe renkli ipek kurdelayla renk vermiştim.

  Son olarak da düğünün ardından sevdiklerimizden bize hatıra olarak kalması için anı defteri yerine gelinle damata yazılmış nostaljik mektupları hazırladım. Bunu yabancı sitelerden gördüğüm madlips'lerden esinlenerek tasarladım ve sonucunda gerçekten okurken çok keyif aldığımız ve güldüğümüz küçük mektuplarımız oldu.. İşte onlardan da bir kare:

  Şimdi bakınca ne kadar kolay görünüyor herşey.. Ama tam da o zamanlarda, herşeyin aynı anda yapılması gereken bir zamanda, bu küçük detaylarla uğraşmak ve oturup yapmak ne kadar zor, başına gelen bilir. Eğer içlerinden hoşunuza giden olduysa ya da aklınızda benimkilere benzer bir şeyler yaptırmak geçiyorsa, bana sormaktan çekinmeyin :)

  İlk yazım da böylece, hikayemin başladığı zaman gibi, düğünümüz ile başladı, diğer hikayelerimle devam edecek..

  Sevgilerimle,

  Melda

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

yazara mail atın

Ad

E-posta *

Mesaj *